29 Ekim 2008 Çarşamba
YARIŞMA KARİKATÜRLERİ
Polonya-Karpik Karikatür Yarışması 2008 için
İnsan Hakları Yarışması için.
İnsan Hakları Yarışması için çizmiştim.
Bu karikatürü Don Quichotte'un "dünya dilleri" konulu yarışmasına çizmiştim, sitenin galerisinde bu da şu an.
Bu karikatürü İtalya'da "elma" konulu bir yarışma için çizmiştim. Hala sitenin galerisinde sergileniyor.
18 Temmuz 2008 Cuma
ÖSS
ÖSS geldi, ÖSS geçti… ÖSS geldi, ÖSS geçti. Gelip geçmeye devam ediyor. En son da bu sene geldi geçti. Bu gelip geçmeler sürerken ne sınav hakkındaki televizyon programları değişti, ne uzmanların görüşleri değişti ne de öğrencilerin yedikleri değişti.
Öğrencilerin yedikleri demişken… Öğrencilerin yediklerine bile karıştı o uzmanlar. Efendim, sınava üç hafta kala yağlı kızartmalar yenmeyecekmiş, hafif ızgaralar yenmeliymiş falan filan… Ulan aç gözlülere bak be! Kendileri yesin bütün lahmacunu, kebabı; öğrenciler yesin kibrit kutusu kadar peynir.
Abarttılar, abartmaya devam ediyorlar…
Sınavdan üç hafta öncesi yenen yemeklere karıştılar. Bu yetmedi bir de sınav esnasında şeker yemesini öğütlediler öğrencilere. Ben hiç şeker yemedim sınavlarda. Ama gördüm yiyenleri. Elinde bir paket bonbon şekerlerle sınav salonuna girenler mi dersin, Bir avuç küp şekeri sınava girerken çocuğun ağzına tıkmaya çalışan anneler mi dersin… Beygir mi bu çocuk? Neden küp şeker yesin? Gerçi o sınav maratonu boyunca at misali koştu bu çocuklar ya neyse…
Ben ileride çocuğumun sınavda öyle küp şeker yemesini falan istemiyorum. Kendisini neden sıkıntıya soksun? Hatta sınav esnasında rahat olmalı. Stres altında kalmadan çözebilmeli soruları.
Bunun için çocuk sınava girerken çocuğa bir paket bonbon şeker yerine bir porsiyon acılı adana, üç lahmacun iki de ayran yedirmeli. Adana kebabı okul bahçesinde yesin, lahmacunlarla sınav salonuna girsin. Herkes o yaz sıcağında şeker yerken bizim çocuk farklı olsun. Sırasının kenarında açsın lahmacunların paketini… Ohhh mis! Yanına da ayranı… Maydanozu…
Şimdi diğer arkadaşlar bana sınav salonunun kurallarından bahsetmesin… Siz açıyorsunuz o şekerlerin paketini haşırdatıp duruyorsunuz, bir şey olmuyor da bizim lahmacunlar koktu mu olay oluyor. Yok, öyle yağma.
Bu psikolojik savaş.
Siz şekerinizi yiyin, biz lahmacunumuzu.
Bu çocuk sınav salonuna lahmacunlarla girecek. Sınavda da yiyecek. Yiyemediğini kâğıda sarar, evde de yer. Ama o lahmacunlar girecek o sınav salonuna.
Gerekirse ÖSYM’ye başvururum, o lahmacunları sınava sokarım, o da yetmedi okul bahçesine seyyar lahmacunlar koydururum, o da yetmedi sınıflara ocak başıyla lahmacun fırını koydururum. Deliyim, bilirsiniz.
İleride üniversitelere girişte lahmacun krizi yaşanırsa bunun sorumlusu ben olmam ama… Ona göre!
BİLGEHAN ANIL