14 Ocak 2008 Pazartesi

EVLENİN!

"Yazmaya çizmeye oturayım" deyip de hiç yazamadığınız, çizemediğiniz zamanlar olmuştur herkes gibi. Benim de oluyor. İlhamın gelmediği zamanlardan söz ediyorum. ama öyle bir andır ki o arkadaş; nasıl sıkılıyor insan. Bekliyorsun ilham gelsin diye... Değil ilham, İlhan bile gelmiyor.

Televizyonu açıyorsun ilham gelsin diye... İlhan var. İlhan Şeşen'in klibi oynuyor. Aferin. Hani? Yazamadın değil mi hala?

Televizyondan ilham alamadınız. Bari İlhan alın. Evlenmek için bir adet İlhan bulun kendinize. Her şeyi buluyoruz, evlenecek birini mi bulamayacağız? Bulan buluyor kendi çapında ve onları izleyen 70 milyonluk Türkiye’nin çapında...

Her şeyi yaptınız da evlenecek kimseyi bulamadınız mı? Bulamadınız. Üniversite hayatınız boyunca "oğlum kız arkadaş edin, neden sevgilin yok" , "kızım sana bir oğlan bulalım, kızım o çocuk kim" gibi baskılarla sıkıldınız ve mezun oldunuz. Hala birinci şekil bir birinci tekil şahıssınız. Baskılar artıyor.

Mezun oldunuz; iyi kötü bir iş sahibi de oldunuz. Baskılar bitmiyor mu? Biter mi? Bitmez tabii... Anneler sürekli çöpçatan dostları aracılığıyla sağdan soldan birilerini bulur getirir. Ortalıkta Ruhsar dizisindeki Ruşen amcanın oğlu Sedat’lar türer durur.

Bir gün bakarsınız erkek olmanıza rağmen kapınızda bir Sedat belirir. Hem de erkek olmanıza rağmen! "kimsin ulan sen" tepkisini verirsiniz. "evlenmeye geldim" cevabını alıp döversiniz Sedat’ı bir güzel.

Kapı ertesi gün tekrar çalar. bu sefer gelen Aysel teyze'nin kızı Neriman’dır. "bir yanlışlık olmuş, Sedat size değil üst kata evlenmeye gelmiş" der Neriman. Üzülürsünüz, Sedat’a da boşuna gay muamelesi yaptığınızı düşünürsünüz. Gönlünü almaya gittiğinizde yanlış anlaşılmaların boyutu artabilir... Aman dikkat!

Siz şu an neredesiniz? Nikâh masasında mı? Ne? Yoksa şu an Sedat’ın ayağına mı basıyorsunuz? Pardon ben sizi erkek sanmışım, evlenebilirsiniz...

"ne diyorsun sen be manyak, beni iri gördün diye erkek mi sandın, alırım ayağımın altına ayol seni"

"ah vurmayın Neriman Hanım"

Evlenin bir an önce...

Hiç yorum yok: