14 Ocak 2008 Pazartesi

SAÇMALIK KİME GÖRE?

Ben stresimi atmak istiyorum. Ana caddenin ortasında çıkıp Şener şen çığlıkları atarak koşmak istiyorum. Şimdi herkes susmuş bir ben bağırıyorum, ya herkes bağırsaydı? Ben saçma mıyım şimdi?

Sahil şeridinin bir ucundan bir ucuna çıplak yürümek istiyorum lan! Evet! Kimse de bana karşı gelemez. Gözümü kırpmadan yürümek istiyorum. Bu mudur saçmalık? Ya herkes çıplak olsaydı? Ya şeffaf olsaydık? Şimdi ben mi saçma oldum?

Sabah uyanıp İskender kebap yemek istiyorum... Nesi saçma bunun? ya adet sabahları kebap yiyip, akşamları peynir zeytin yeme esasına dayalı olsaydı... sizin adetleriniz yüzünden saçma oldum ben. Bana göre siz saçmasınız.

Minibüste muavin "para üstü almayan var mı" diye bağırdığında "para üstü almayanda indir" diye seslenmek istiyorum muavine. Malum insanlar düzde, virajda, bakkalda, merdiven başında her yerde indirildiğine göre ben de kendimce bir durak yaptım... Beni de indirin lan orda! Saçmalama lan! İnmek istiyorum ben... Bakma öyle yüzüme!

Sinemalarda en öne oturup tepeye bakıp, alt yazı okumakta zorlananlar için üst yazıyı icat etmelerini istiyorum. En öne oturulduğunda hem alt yazıyı, hem de görüntüyü takip etmek çok zor. Ne bakıyorsunuz? Alt ve üst yazı olmak üzere iki yazı koymak çok mu zor? Saçmalamıyorum ben!

Minibüste arkadaki yolcu "şuradan bir öğrenci uzatabilir misiniz" dediğinde elimin altındaki en yakın öğrenciyi alıp şoföre uzatmak istiyorum. Sonra şoför de para üstü olarak motorun üstünde oturan iki emekli teyzeyi versin. Bakmayın öyle... Anlam kaymasını siz yaratıyorsunuz… Öğrenci nasıl uzatılır? Bana onun için alternatif bir cümle bulun, saçmalayan sizsiniz...

Herkesi televizyonlarda yalandan evlendirip reyting yapıyorlar. Ben de dişi ayıyla evleneceğim. Kimse sallamasa da beni... Buldum çözümü, Ahu Tuğba’yı fino köpeğiyle evlendirmesi için, İbrahim Tatlıses’i de dişi bir ayıyla evlendirmesi için program yapımcılarına teklifler sunacağım. Yalandan evlilik izleyip bunu gerçek sanıp bir de üstüne tartışan onca insan ne kadar normalse benim tekliflerim onlardan on kat daha normal!

Çıkma teklifi etmeyeceğim. Birlikte olmak için böyle bir zorunluluk varmış. Canınız cehenneme be! Bakışarak çözeceğim. Bu sözü asla söylemeyeceğim. Çıkma teklifini geçtim, o mühim birlikte olma teklifini de götürmeyeceğim. Evet-hayır cevabını aldığımda sanki resmi bir belgeye imza mı atıyorum? Madem atmıyorsam neden kendimi paralıyorum ben? Yapacağım tek bir şey var: her flört öncesi bir belge imzalayıp imzalatmak... Zorunluluk budur... Siz saçmasınız!

Sigara içip içip, üstündeki "sağlığa zararlıdır, kanser yapar" etiketlerini görüp de sigara içmekten vazgeçenini veya bırakanını görmedim. O zaman o etiketler boşuna kâğıt israfı değil mi? yönetmelikler saçma be!

Aslında saçmalık çoğunluğun yapmadığı, bir tek kişinin yaptığı şeylermiş gibi duruyor değil mi? O zaman saçmalık kalmasın, hepimiz saçmalayalım...

Hiç yorum yok: